Yaşayan Miras: Bomontiada Örneğinde Restorasyon ve Yeniden İşlevlendirme
Günümüz kentlerinde mimari üretim, artık yalnızca "yeni" olanı inşa etmeye değil, var olanın potansiyelini yeniden keşfetmeye de odaklanmaktadır. Bu bağlamda restorasyon ve yeniden işlevlendirme (adaptive reuse) kavramları, kültürel mirasın korunması kadar sürdürülebilir şehircilik anlayışının da merkezinde yer almaktadır.
Restorasyon, bir yapının tarihsel, estetik ve kültürel değerlerini koruyarak özgün niteliklerini yeniden kazandırmayı amaçlarken (Jokilehto, 1999), yeniden işlevlendirme, yapının fiziksel bütünlüğünü koruyup ona çağdaş bir kullanım biçimi kazandırır (Douglas, 2006). Bu iki kavramın kesişimi, geçmiş ile gelecek arasında sürdürülebilir bir diyalog kurar.
Bu yazı, İstanbul Bomontiada örneği üzerinden restorasyon ve yeniden işlevlendirme süreçlerini, uluslararası literatür bağlamında incelemekte ve mimarlık disiplini açısından bu dönüşümün anlamını tartışmaktadır.
Kuramsal Arka Plan: Adaptive Reuse ve Koruma İlişkisi
Yeniden işlevlendirme, yalnızca mimari bir müdahale değil; aynı zamanda kültürel bir sürdürülebilirlik stratejisidir (Bullen & Love, 2011). Bu süreçte yapının kimliği, yeni kullanım fonksiyonu ile dengelenmelidir.
Mimar Viollet-le-Duc restorasyonu, "bir yapıyı, aslında hiç var olmamış bir bütünlüğe ulaştırmak" olarak tanımlarken; Ruskin bunun tam tersine, yapının yaşanmışlığını korumayı savunmuştur (Ruskin, 1849). Günümüz yaklaşımları ise bu iki uç arasında bir sentez oluşturur.
Adaptive reuse, yapının yeni bir fonksiyonla yaşamasına olanak tanırken "yer hafızası"nı da korur. Bu yaklaşım, kentsel kimliğin sürekliliğini sağlamak açısından da büyük önem taşır (Plevoets & Van Cleempoel, 2019).
Bomonti Bira Fabrikası Tarihçe ve Dönüşüm Süreci
İstanbul'un Şişli ilçesindeki Bomonti semtinde yer alan Bomonti Bira Fabrikası, 1890'lı yıllarda İsviçreli Bomonti kardeşler tarafından kurulmuştur. Osmanlı'nın ilk endüstriyel bira üretim tesislerinden biri olan yapı, Cumhuriyet döneminde de üretime devam etmiş, ancak 1990'larda atıl duruma düşmüştür.
2010'lu yıllarda yapılan kapsamlı bir restorasyon ve yeniden işlevlendirme projesiyle fabrika; konser salonları, sanat galerileri, gastronomi mekânları ve ortak kültürel alanların yer aldığı Bomontiada kompleksine dönüştürülmüştür.
Proje, TSMD Mimarlık Ödülü (2017) ve Europa Nostra Kültürel Miras Ödülü (2018) gibi önemli ödüllerle uluslararası düzeyde de tanınmıştır.
Mimari Müdahaleler ve Koruma Yaklaşımı
Projede restorasyonun temel ilkesi, "yeni ekleme ile özgün dokunun diyalog içinde olması" anlayışı üzerine kurulmuştur.
Yapının tuğla cephesi ve dökme demir strüktürü özgün haliyle korunmuş; ancak iç mekânda modern çelik ve cam elemanlarla çağdaş kullanım fonksiyonları entegre edilmiştir.
Bu yaklaşım, Plevoets & Van Cleempoel (2019)'in tanımladığı "insertive adaptive reuse" modeline örnek teşkil eder: yani yapının tarihi dokusuna saygılı, fakat çağdaş katmanları da cesurca görünür kılan bir müdahale biçimi.
Ayrıca proje, Bullen & Love (2011)'ın belirttiği üç temel sürdürülebilirlik boyutunu —çevresel, ekonomik ve sosyal— başarılı biçimde bir araya getirmiştir:
-
Çevresel: Mevcut yapı kabuğunun korunmasıyla karbon ayak izi azaltılmıştır.
-
Ekonomik: Bölgeye yeni ticari canlılık kazandırılmış, turizm ve yaratıcı endüstriler desteklenmiştir.
-
Sosyal: Mahalle sakinleri için kamusal etkinlik alanları oluşturularak sosyal bütünleşme sağlanmıştır.
Jokilehto (1999), restorasyonun yalnızca fiziksel bir müdahale değil, aynı zamanda yapının kültürel belleğini yeniden üretme eylemi olduğunu vurgular.


Yeniden İşlevlendirmenin Akademik Değerlendirmesi
Bomontiada örneği, Douglas (2006)'ın adaptive reuse modeline göre "functionally compatible reuse" kategorisindedir — yani yeni işlev, yapının mekânsal potansiyelleriyle doğal bir uyum içindedir.
Yapının dönüşümü, Yung & Chan (2012)'nın adaptive reuse değerlendirme çerçevesine göre dört ana başarı kriterini de karşılamaktadır:
-
Kültürel süreklilik: Endüstriyel mirasın kimliği korunmuştur.
-
Kentsel entegrasyon: Kamusal alan yaratımıyla kent dokusuna yeniden bağlanmıştır.
-
Ekolojik sürdürülebilirlik: Malzeme ve enerji verimliliği sağlanmıştır.
-
Sosyal erişilebilirlik: Mekân, toplumun farklı kesimleri için kapsayıcı hâle getirilmiştir.
Zorluklar ve Eleştirel Yaklaşımlar
Her ne kadar proje uluslararası ölçekte örnek gösterilse de, bazı akademik eleştiriler de mevcuttur.
Bazı araştırmacılar, Bomontiada'nın ticari odaklı dönüşümünün "kültürel ticarileşme" riskini taşıdığını savunur (Çelik, 2020).
Bu durum, Ruskin'in "mekânın ruhuna dokunmadan koruma" yaklaşımıyla kısmen çelişmektedir. Ancak, yeniden işlevlendirme literatürü (Bullen & Love, 2011) böylesi hibrit projeleri, yaşayan mirasın sürdürülebilirliği açısından kaçınılmaz olarak değerlendirir.
Bomontiada örneği, restorasyonun yalnızca "geçmişi koruma" değil, geleceği inşa etme pratiği olduğunu güçlü biçimde göstermektedir.
Yeniden işlevlendirme sayesinde, endüstriyel bir miras alanı kültür, sanat ve sosyal etkileşimin merkezi hâline gelmiştir.
Bu tür projeler, mimarlığın kültürel bir arabulucu olarak rolünü hatırlatır:
"Tasarım, geçmişin izlerini geleceğin ihtiyaçlarıyla buluşturma sanatıdır."
Sonuç olarak, restorasyon ve adaptive reuse, yalnızca yapısal müdahaleler değil; toplumsal ve kültürel dönüşüm araçlarıdır.
Bomontiada örneği, bu dönüşümün hem akademik hem pratik düzeyde nasıl bütünleşebileceğini gösteren çağdaş bir modeldir.
Kaynakça
-
Bullen, P. A., & Love, P. E. D. (2011). Adaptive reuse of heritage buildings. Structural Survey, 29(5), 411–421.
-
Douglas, J. (2006). Building Adaptation. Elsevier.
-
Jokilehto, J. (1999). A History of Architectural Conservation. Butterworth-Heinemann.
-
Plevoets, B., & Van Cleempoel, K. (2019). Adaptive Reuse of the Built Heritage: Concepts and Cases of an Emerging Discipline. Routledge.
-
Ruskin, J. (1849). The Seven Lamps of Architecture.
-
Yung, E. H. K., & Chan, E. H. W. (2012). Critical Social Sustainability Factors in Urban Conservation. Habitat International, 36(2), 153–162.
-
Çelik, D. (2020). Kültürel Mirasın Yeniden İşlevlendirilmesi ve Ticarileşme İkilemi: Bomontiada Örneği. İTÜ Dergisi A.

